ahmetbeyler
New member
“Korunma başvurusunu incelemek için gözaltı yok”
Tutukluluğun geçerliliğini reddeden dört hükümden birinde Apostolico şöyle yazıyor: “Başvuru sahibi, yalnızca başvurusunun incelenmesi amacıyla tutuklanamaz ve bu Mahkemenin daha önceki kararlarında da belirtildiği gibi, bir uluslararası koruma başvurusu sahibinin tutuklanması Zira, kişisel özgürlükten yoksun bırakmanın bir ölçüsü olan Avrupa direktifleri, yalnızca yasanın öngördüğü haklı koşulların mevcut olması durumunda meşru bir şekilde uygulanabilir”.
Hakim ayrıca, diğer kararlarda da belirtildiği gibi, sığınmacı statüsünün, bireyin koruma talep etme iradesinin ortaya çıkmasıyla kazanıldığını ve ele alınan dört davada bu iradenin Lampedusa’da zaten ifade edildiğini yineledi. Aslında Pozzallo’da Tunuslu mülteciler, adaya vardıklarında adada talep edilenleri basitçe yinelediler, bu nedenle yasa gereği sözde sınır prosedürü onlara uygulanamıyor ve bu nedenle tutukluluk sona eriyor.
“‘Garanti’ kuralı 2013 AB direktifiyle uyumlu değil”
Ve yine Apostolico, Cutro kararnamesinin, tutukluluğu önlemenin bir yolu olarak teminat olarak bir meblağın ödenmesini öngören kuralının, içtihat tarafından yorumlandığı şekliyle “2013 AB direktifiyle uyumsuz” olduğunu belirtiyor. Daha az zorlayıcı alternatif tedbirler etkili bir şekilde uygulanamadığı sürece, yalnızca gerektiğinde, vaka bazında değerlendirme esas alınarak gerçekleştirilecektir.”
Son olarak hakim, 2020 tarihli bir Adalet Divanı kararına atıfta bulunuyor: Buna göre AB kuralları “her şeyden önce, uluslararası koruma başvurusunda bulunan bir kişinin yalnızca görevini yerine getirememesi nedeniyle gözaltına alınmasını engelleyecek şekilde yorumlanmalıdır.” ihtiyaç”.
Tutukluluğun geçerliliğini reddeden dört hükümden birinde Apostolico şöyle yazıyor: “Başvuru sahibi, yalnızca başvurusunun incelenmesi amacıyla tutuklanamaz ve bu Mahkemenin daha önceki kararlarında da belirtildiği gibi, bir uluslararası koruma başvurusu sahibinin tutuklanması Zira, kişisel özgürlükten yoksun bırakmanın bir ölçüsü olan Avrupa direktifleri, yalnızca yasanın öngördüğü haklı koşulların mevcut olması durumunda meşru bir şekilde uygulanabilir”.
Hakim ayrıca, diğer kararlarda da belirtildiği gibi, sığınmacı statüsünün, bireyin koruma talep etme iradesinin ortaya çıkmasıyla kazanıldığını ve ele alınan dört davada bu iradenin Lampedusa’da zaten ifade edildiğini yineledi. Aslında Pozzallo’da Tunuslu mülteciler, adaya vardıklarında adada talep edilenleri basitçe yinelediler, bu nedenle yasa gereği sözde sınır prosedürü onlara uygulanamıyor ve bu nedenle tutukluluk sona eriyor.
“‘Garanti’ kuralı 2013 AB direktifiyle uyumlu değil”
Ve yine Apostolico, Cutro kararnamesinin, tutukluluğu önlemenin bir yolu olarak teminat olarak bir meblağın ödenmesini öngören kuralının, içtihat tarafından yorumlandığı şekliyle “2013 AB direktifiyle uyumsuz” olduğunu belirtiyor. Daha az zorlayıcı alternatif tedbirler etkili bir şekilde uygulanamadığı sürece, yalnızca gerektiğinde, vaka bazında değerlendirme esas alınarak gerçekleştirilecektir.”
Son olarak hakim, 2020 tarihli bir Adalet Divanı kararına atıfta bulunuyor: Buna göre AB kuralları “her şeyden önce, uluslararası koruma başvurusunda bulunan bir kişinin yalnızca görevini yerine getirememesi nedeniyle gözaltına alınmasını engelleyecek şekilde yorumlanmalıdır.” ihtiyaç”.