Şimdi Yüksek Mahkeme şu açıklamayı yaptı: Alman telif hakkı kanununda ve 2001 AB Telif Hakkı Direktifinde güvence altına alınan panorama özgürlüğü, drone ile yukarıdan oluşturulan, korunan eserlerin görüntülerini kapsamamaktadır. Çarşamba günü Federal Adalet Divanı (BGH), Hamm'daki Yüksek Bölge Mahkemesinin (OLG) ilgili kararını onayladı (ref.: I ZR 67/23). Yazarın münhasır kullanım hakkının Telif Hakkı Yasası'nın (UrhG) 59. Maddesi ile sınırlandırılması, bu nedenle, “sokağın veya genel kamuya açık bir manzaranın bir parçasını oluşturmaları durumunda eserlerin kullanımından muafiyet”i amaçlamaktadır. . Bu nedenle, genel olarak halkın erişemediği bir yerden (Karlsruhe hakimleri, drone'ların kolayca erişebileceği yükseklikler olarak değerlendiriyor) manzarayı bu nedenle panorama özgürlüğü kapsamına almıyor.
Duyuru
Sadece biraz indirimli ücret
Bu davada, koleksiyon topluluğu (VG) Bild-Kunst, “Über alle Berge – Der kesin Haldenführer Ruhrgebiet” kitabını çeşitli versiyonlarda yayınlayan Ruhr bölgesinden bir yayıncıya dava açtı. Pott maden çöplüklerindeki sanatsal enstalasyonlar sergileniyor. Yayıncı ayrıca drone ile çekilen fotoğrafları da kullandı. Sanatçı Jan Bormann, 2018'de tartışmalı kitapların kopyalarını VG-Wort'a göndererek, bu kitapların “Geocross ile Güneş Saati” ve “Spurwerkturm” enstalasyonlarının havadan fotoğraflarını içerdiğini belirtti. İlk olarak 2021 yılında Bochum Bölge Mahkemesinde açılan davaya etkilenen diğer sanatçılar da katıldı. Hamm Yüksek Bölge Mahkemesi esasen kararını onayladı ancak borçlu olunan kirayı 1.824 avroya biraz düşürdü.
Federal Adalet Divanı artık esas olarak fotoğrafların oluşturulması ve dağıtımına ilişkin mevcut yeni teknolojilere dayanan ilgili içtihatlarına bağlı kalıyor. Mahkeme daha önce, koruma altındaki eserlerin merdiven gibi özel araçlarla, çit gibi görüş koruyucu aygıtların kaldırılmasının ardından veya daha yüksek bir özel daireye erişim yoluyla çekilen fotoğraflarının artık panorama özgürlüğü kapsamına girmediğine hükmetmişti.
Frankfurt hakimleri 2020'de tamamen farklı karar verdi
Federal Adalet Divanı Birinci Sivil Senatosu şimdi şunu vurgulamıştır: Telif Hakkı Kanunu'nun 59. maddesini ve AB hukukunu yorumlarken, eserin kullanıcılarının bilgi edinme ve iletişim özgürlüğü ile eserin meşru menfaati arasında bir denge bulmak gerekir. yazarların, çalışmalarının ekonomik meyve vermesine mümkün olduğunca yeterli bir şekilde dahil olmaları. Kitap yayınlarında drone ile yukarıdan çekilen fotoğrafların kullanılması durumunda, bu karşılaştırma “fotoğrafı çekilen eserlerin yazarlarının yararınadır”. Drone ile yukarıdan çekilen fotoğraf veya videolar serbestçe çoğaltılamaz, dağıtılamaz, kamuya açık olarak sergilenemez veya ticarileştirilemez.
BGH, bu yorumun aynı zamanda AB Telif Hakkı Direktifi'nin kapsamından “izin verilebilir bir şekilde” yararlandığını açıklıyor. Bu nedenle korunan bir nesnenin normal kullanımından taviz verilmemelidir. Hak sahibinin meşru menfaatleri haksız yere ihlal edilmemelidir. Frankfurt am Main Bölge Mahkemesi 2020'de benzer bir davada farklı karar vermişti. Ona göre, Telif Hakkı Direktifi'ne göre yalnızca “eserin halka açık bir yerde bulunması” geçerli olmalı. Ancak nereden bakıldığı önemli değil. Frankfurt'lu hakimler ayrıca kullanıcıların sosyal ağlarda paylaştığı hava fotoğraflarına da “uyarı kapısının” kapatılmasını istedi. Burada Hamburg'daki bir ışık enstalasyonunun fotoğrafları sansasyon yarattı.
(mho)
Duyuru
Sadece biraz indirimli ücret
Bu davada, koleksiyon topluluğu (VG) Bild-Kunst, “Über alle Berge – Der kesin Haldenführer Ruhrgebiet” kitabını çeşitli versiyonlarda yayınlayan Ruhr bölgesinden bir yayıncıya dava açtı. Pott maden çöplüklerindeki sanatsal enstalasyonlar sergileniyor. Yayıncı ayrıca drone ile çekilen fotoğrafları da kullandı. Sanatçı Jan Bormann, 2018'de tartışmalı kitapların kopyalarını VG-Wort'a göndererek, bu kitapların “Geocross ile Güneş Saati” ve “Spurwerkturm” enstalasyonlarının havadan fotoğraflarını içerdiğini belirtti. İlk olarak 2021 yılında Bochum Bölge Mahkemesinde açılan davaya etkilenen diğer sanatçılar da katıldı. Hamm Yüksek Bölge Mahkemesi esasen kararını onayladı ancak borçlu olunan kirayı 1.824 avroya biraz düşürdü.
Federal Adalet Divanı artık esas olarak fotoğrafların oluşturulması ve dağıtımına ilişkin mevcut yeni teknolojilere dayanan ilgili içtihatlarına bağlı kalıyor. Mahkeme daha önce, koruma altındaki eserlerin merdiven gibi özel araçlarla, çit gibi görüş koruyucu aygıtların kaldırılmasının ardından veya daha yüksek bir özel daireye erişim yoluyla çekilen fotoğraflarının artık panorama özgürlüğü kapsamına girmediğine hükmetmişti.
Frankfurt hakimleri 2020'de tamamen farklı karar verdi
Federal Adalet Divanı Birinci Sivil Senatosu şimdi şunu vurgulamıştır: Telif Hakkı Kanunu'nun 59. maddesini ve AB hukukunu yorumlarken, eserin kullanıcılarının bilgi edinme ve iletişim özgürlüğü ile eserin meşru menfaati arasında bir denge bulmak gerekir. yazarların, çalışmalarının ekonomik meyve vermesine mümkün olduğunca yeterli bir şekilde dahil olmaları. Kitap yayınlarında drone ile yukarıdan çekilen fotoğrafların kullanılması durumunda, bu karşılaştırma “fotoğrafı çekilen eserlerin yazarlarının yararınadır”. Drone ile yukarıdan çekilen fotoğraf veya videolar serbestçe çoğaltılamaz, dağıtılamaz, kamuya açık olarak sergilenemez veya ticarileştirilemez.
BGH, bu yorumun aynı zamanda AB Telif Hakkı Direktifi'nin kapsamından “izin verilebilir bir şekilde” yararlandığını açıklıyor. Bu nedenle korunan bir nesnenin normal kullanımından taviz verilmemelidir. Hak sahibinin meşru menfaatleri haksız yere ihlal edilmemelidir. Frankfurt am Main Bölge Mahkemesi 2020'de benzer bir davada farklı karar vermişti. Ona göre, Telif Hakkı Direktifi'ne göre yalnızca “eserin halka açık bir yerde bulunması” geçerli olmalı. Ancak nereden bakıldığı önemli değil. Frankfurt'lu hakimler ayrıca kullanıcıların sosyal ağlarda paylaştığı hava fotoğraflarına da “uyarı kapısının” kapatılmasını istedi. Burada Hamburg'daki bir ışık enstalasyonunun fotoğrafları sansasyon yarattı.
(mho)