Fotoğrafçılık harika bir ilham ve yaratıcılık kaynağıdır. Fotoğraf kitapları, çok çeşitli fotoğrafçıların fikir ve bakış açılarıyla etkileşim kurmanın özellikle etkili bir yoludur. Fotoğraf kitapları yalnızca resim koleksiyonları değildir; asla giremeyeceğimiz dünyalara dair içgörüler sağlar, hiç bilmediğimiz hikayeler anlatır veya bizi derinden etkileyebilecek görseller gösterir. Nefes kesen manzara çekimlerinden samimi portrelere ve belgesel çalışmalarına kadar, fotoğrafçılığın tüm yelpazesini kapsıyor.
Duyuru
c’t Fotografie’nin her sayısında “Kitap İncelemeleri” serimizden hem fotoğraf hem de içerik açısından bizi etkileyen ve ilgimizi çeken iki fotoğraf kitabını sunuyoruz. Yelpaze, ayrıntılı fotografik seyahat rehberlerinden heyecan verici antolojilere ve büyüleyici monografilere kadar uzanmaktadır.
Aşağıda 2023 yılına ait tüm kitap incelemelerini sizler için özetledik.
Hong Kong’un yoğunluk mimarisi
Hong Kong’da 7,4 milyon insan yaşıyor. Kilometre kare başına 6890 kişi – yüksek yoğunluklu bir kentsel alan. Bu nedenle çoğu Hong Konglu, bloklar halinde birbirine yakın kümelenmiş yüksek binalarda yaşıyor.
Alman-Amerikalı fotoğrafçı Michael Wolf, 2012’de yayınlanan ve şimdi yeniden basılan “Yoğunluğun Mimarisi” ile kendisini büyüleyici ve distopik bir şekilde bu kentsel gökdelenlere adadı. Wolf (* 1954 † 2019), 1994 yılında Stern için foto muhabiri olarak Hong Kong’a gitti ve on yıldan fazla bir süre orada yaşadı. “Yoğunluk” serisini uzun bir süreçte geliştirdi. Wolf’un fotoğraf sanatçısı olarak kariyerinin başlangıç noktasını temsil ediyor.
Burada bir kentsel distopyanın en güçlü halini görebilirsiniz: yan yana, üstte ve altta sayısız üniteden oluşan devasa canlı makineler, sayısız pencere ve görünürde tek bir kişi bile yok. Bunlar cam ve çelikten yapılmış ışıltılı binalar değil, Wolf’un ilk kez arka bahçesinde fotoğrafladığı beton gökdelenler.
Her zaman telefoto lensin daha da güçlendirdiği ön perspektifi seçiyor. Ayrıca, fotoğrafların güçlü bir şekilde kırpılması çok önemlidir ve fotoğrafçının ticari markasıdır. Ne gökyüzü ne de ön plandaki veya arka plandaki unsurlar görülemiyor. Bu, evlerin daha büyük ve kelimenin tam anlamıyla sonsuz görünmesini sağlar. Binanın çizgileri yatay ve dikey olarak hassas bir şekilde hizalanıyor ve geometrik şekiller ve parlak renklerden oluşan devasa bir yapıya dönüşüyor.
Konut gökdelenlerinin olağanüstü boyutları yalnızca izleyiciyi şaşırtmakla kalmıyor, aynı zamanda düpedüz korkutucu. Tekdüzelik ve görünürdeki anonimlik ile bağlantılı olarak belirli bir kaygı ortaya çıkar.
Motif seçimi çeşitlilik gösterse de önden perspektifin tekrarı belli bir süre sonra monotonluk yaratıyor. Bununla birlikte, daha yakından bakıldığında insan izleri görülebildiğinden, bu sanatsal olarak kasıtlı gibi görünüyor: çamaşır ipleri, bazı bitkiler, bir televizyon veya pencerelerdeki tenteler. Bu günlük ayrıntılar göze çarpıyor ve bu düzenli tasarımdaki birkaç düzensizliktir. Genel olarak bu resimli kitap, megalopolisin eşsiz mimarisinin ilginç bir görsel keşfidir ve mimarlık ve fotoğrafçılıkla ilgilenen herkese şiddetle tavsiye edilir.
Daireler, pencereler ve balkonlardan oluşan bir deniz.
(Resim: Michael Lupo)
Hong Kong’un yoğunluk mimarisi
Haberin Sonu
Duyuru
c’t Fotografie’nin her sayısında “Kitap İncelemeleri” serimizden hem fotoğraf hem de içerik açısından bizi etkileyen ve ilgimizi çeken iki fotoğraf kitabını sunuyoruz. Yelpaze, ayrıntılı fotografik seyahat rehberlerinden heyecan verici antolojilere ve büyüleyici monografilere kadar uzanmaktadır.
Aşağıda 2023 yılına ait tüm kitap incelemelerini sizler için özetledik.
Hong Kong’un yoğunluk mimarisi
Hong Kong’da 7,4 milyon insan yaşıyor. Kilometre kare başına 6890 kişi – yüksek yoğunluklu bir kentsel alan. Bu nedenle çoğu Hong Konglu, bloklar halinde birbirine yakın kümelenmiş yüksek binalarda yaşıyor.
Alman-Amerikalı fotoğrafçı Michael Wolf, 2012’de yayınlanan ve şimdi yeniden basılan “Yoğunluğun Mimarisi” ile kendisini büyüleyici ve distopik bir şekilde bu kentsel gökdelenlere adadı. Wolf (* 1954 † 2019), 1994 yılında Stern için foto muhabiri olarak Hong Kong’a gitti ve on yıldan fazla bir süre orada yaşadı. “Yoğunluk” serisini uzun bir süreçte geliştirdi. Wolf’un fotoğraf sanatçısı olarak kariyerinin başlangıç noktasını temsil ediyor.
Burada bir kentsel distopyanın en güçlü halini görebilirsiniz: yan yana, üstte ve altta sayısız üniteden oluşan devasa canlı makineler, sayısız pencere ve görünürde tek bir kişi bile yok. Bunlar cam ve çelikten yapılmış ışıltılı binalar değil, Wolf’un ilk kez arka bahçesinde fotoğrafladığı beton gökdelenler.
Her zaman telefoto lensin daha da güçlendirdiği ön perspektifi seçiyor. Ayrıca, fotoğrafların güçlü bir şekilde kırpılması çok önemlidir ve fotoğrafçının ticari markasıdır. Ne gökyüzü ne de ön plandaki veya arka plandaki unsurlar görülemiyor. Bu, evlerin daha büyük ve kelimenin tam anlamıyla sonsuz görünmesini sağlar. Binanın çizgileri yatay ve dikey olarak hassas bir şekilde hizalanıyor ve geometrik şekiller ve parlak renklerden oluşan devasa bir yapıya dönüşüyor.
Konut gökdelenlerinin olağanüstü boyutları yalnızca izleyiciyi şaşırtmakla kalmıyor, aynı zamanda düpedüz korkutucu. Tekdüzelik ve görünürdeki anonimlik ile bağlantılı olarak belirli bir kaygı ortaya çıkar.
Motif seçimi çeşitlilik gösterse de önden perspektifin tekrarı belli bir süre sonra monotonluk yaratıyor. Bununla birlikte, daha yakından bakıldığında insan izleri görülebildiğinden, bu sanatsal olarak kasıtlı gibi görünüyor: çamaşır ipleri, bazı bitkiler, bir televizyon veya pencerelerdeki tenteler. Bu günlük ayrıntılar göze çarpıyor ve bu düzenli tasarımdaki birkaç düzensizliktir. Genel olarak bu resimli kitap, megalopolisin eşsiz mimarisinin ilginç bir görsel keşfidir ve mimarlık ve fotoğrafçılıkla ilgilenen herkese şiddetle tavsiye edilir.
Daireler, pencereler ve balkonlardan oluşan bir deniz.
(Resim: Michael Lupo)
Hong Kong’un yoğunluk mimarisi
- Michele Lupo
- Berlin sanat kitabı
- 127 sayfa
- 31cm×24cm
- 48,00 euro
- ISBN: 978-3-9819805-1-6
Haberin Sonu